iktidarın baskı ve hak ihlallerine karşı eylem

  • 20:09 12 Mayıs 2025
  • Güncel
İZMİR - Katledilen kadınlar, nefret suçuna zemin hazırlayan yasa tasarısı ve hayvan katliamına olanak sağlayan yasaya dair sokağa çıkan kadınlar, 6284 Sayılı yasanın uygulanması ve yasa tasarılarını kabul etmediklerini söyledi.
 
İzmir'de Feminist Kadınlar, Pınar Gültekin Davasına dair Yargıtay kararı, katledilen Bahar Aksu, AYM'de onaylanan hayvan hakları yasası, çocuk işçiler, LGBTİ+lar hakkında Meclis'e sunulan yasa tasarısını protesto etmek için Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya geldi. “Erkek Vuruyor Devlet Onu Koruyor” yazılı pankartı taşıyan kadınlar, sık sık “İstanbul Sözleşmesi bizimdir vazgeçmiyoruz”, “Jin jiyan azadi”, “Katledilen kadınlar isyanımızdır”, “AKP yasanı al başına çal”, “Katledilen kadınlar isyanımızdır” sloganları attı. Basın açıklamasını kadınlar adına Güneş Akçay ve Gizem Coşkun okudu.
 
‘Katiller 6284 sayılı yasanın uygulanmamasında cesaret alıyor’
 
Son günlerde yaşanılanların patriyarkal–kapitalizmin temsilcisi AKP iktidarının kendinden olmayana, çıkarları doğrultusunda her türlü sistematik kötülüğü yaptığını bir kez daha gösterdiği belirtilen açıklamada, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılması ve 6284 sayılı yasanın uygulanmaması sonucu, günde 5 kadının katledildiği ifade edildi. Açıklamada, “Çok uzun zamandır kadın katliamları yaşanmakla birlikte son süreçte katillerin güpe gündüz, sokak ortasında, herkesin gözü önünde öldürülmesi, katillerin sırtlarını bir yerlere dayadıklarının göstergesidir. Cüretlerini 6284’ü uygulanmamasından, mahkemelerde ‘haksız tahrik ve iyi hal’ indirimlerinden bolca yararlanmalarından, aflardan öncelikli faydalanacaklarını bilmelerinden alıyorlar! Geçen günlerde çete halindeki erkekler tarafından sokak ortasında darp edilip sonra da boşandığı erkek tarafından öldürülen Bahar Aksu’nun defalarca başvurduğu halde korunmaması siyasi iktidarın politik bir tercihidir. Bile isteye kadınları korumuyorlar, öldürülmelerine göz yumuyorlar. Bizler ise, bir kişi daha eksilmeyinceye kadar isyan etmekten vazgeçmeyeceğiz” denildi.
 
‘Yasa tasarısını kabul etmiyoruz’
 
"Canavarca" katledilen Pınar Gültekin’in dava sonucunun üst mahkeme tarafından fail Metin Cemal Avcı lehine bozulması ve "iyi hal" indirimi uygulanması eleştirilen açıklamada, iktidar güdümündeki adalet mekanizmasının "erkek yapısı"nı bir kez daha gözler önüne serdiği ifade edildi. Açıklamada, “LGBTİ+ ların yaşama ve kendileri olma hakkını ellerinden almayı, varoluşu krimalize etmeyi amaçlayan yasa tasarısının Meclis’ e sunulması, en hafif deyimle insan haklarına aykırıdır. Nefret suçudur. Nasıl ki, Onur Yürüyüşlerini yasaklamanıza, medya aracılığıyla nefret söylemini yaygınlaştırmanıza, hedef göstermenize, güvenlik güçlerinizle bizzat şiddet uygulamanıza, intihara sürüklemenize ve katletmenize, katilleri takdir ve teşvik etmenize rağmen isyanımızdan, örgütlülüğümüzden vazgeçmediysek bundan sonra da vazgeçmeyeceğiz” sözlerine yer verildi.
 
‘İktidar çocukları değil patronları koruyor’
 
Sermeyaden daha fazla emek sömürüsü yapabilmesi için, demokratik kamuoyunun ve eğitimcilerin tüm itirazlarına rağmen, çocuk işçiliğini MESEM gibi uygulamalarla yaygınlaştırmaları sayesinde her gün çocuk işçi katliamının yaşandığı kaydedilen açıklamada, “Çocukları değil patronları koruyan siyasi iktidar, çocukların yaşama, sağlık, eğitim gibi haklarını ihlal ediyor. Okullarda, sokakta, parkta, doğada olması gereken çocuklar sömürünün dişlileri arasında sermayenin kar hırsına kurban ediliyorlar. Her türlü emeğimizin hakkı için mücadele eden biz feministler, bu sistemin dişlilerini mutlaka kıracağız. Sermayeden değil emekten yana bir dünyayı mutlaka kuracağız” ifadeleri kullanıldı.
 
‘Belediyelere çağrı: Katliam yasasını uygulamayın’
 
Açıklamada, yaşam savunucularının itirazlarına rağmen Meclis’ten geçen "katliam yasası"nın Anayasa Mahkemesi'nde (AYM) de onayladığı dile getirilerek, “Ama Yasa sokaktan geçmedi. Geçmeyecek. Var gücümüzle hayvan dostlarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz. Ve buradan tüm belediyelere de sesleniyoruz; yasayı uygulamayın. Katliama ortak olmayın. Feminist mücadele tarihimiz bize göstermektedir ki ölümün ve zulmün olduğu yerde isyan, direniş ve dayanışma vazgeçilmezdir” denildi.
 
Açıklama sloganlarla sona erdi.